Mesleğinizi Severek Yapmanız için Neler Gerekli?

Formu Doldurun

Sizi Arayalım

Edevlet onaylı sertifika
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) bilgilendirmesini okudum ve kabul ediyorum.
Firmanın, tarafıma sms yoluyla ticari elektronik ileti göndermesi için iznim vardır.

İnsanlar yaşamlarını sürdürmek, gelecek adına birikim yapmak için çalışmak zorundalardır. Kimi insanlar para kazandığı işi severek, kimileri ise sevmeyerek ya da istemeyerek zorunda olduklarından sürdürmek zorundalardır. Oysa ki seçilen mesleğin kişi tarafından sevilerek yürütülmesi oldukça önem taşıyan bir konudur. Peki doğru mesleği seçtiğinizden emin misiniz? Ya da seçtiğiniz meslek sizin karakter ya da kişisel özelliklerinize uygun mu? Bu içeriğimizde bu konulara değinerek sizlere detaylı bilgi aktarmaya çalışacağız, umarız faydalı olur.

Öncelikle düzenli bir işte çalışmak için - meslek kategoriniz ne olursa olsun - belirli bir disipline sahip olmanız gerektiğini unutmamalısınız. Yani özellikle maaşlı, ücretli olarak bir kurum ya da işletmede çalışırken belirli mesai saatleri içerisinde işinize saatinde gidip gelmeyi bir düzen haline getirmelisiniz. İnsanlarla iletişim gücünüzün yüksek olması, her ortamda iletişim kurabilme yeteneğine sahip olmanız, ekip çalışmasına yatkın olmanız gibi değerleri bu unsur altında sıralamak mümkün.

Mesleğinizi Sevmek

Seçtiğiniz mesleği seviyor olmanız, işinizi istekle yapmanız, çalışma ortamınızı ve arkadaşlarınızı sevmek yıllarca çalışacağınız meslek için önemli olan unsurlardır. Sevdiğiniz bir mesleğe sahip olmak ve yıllarca bu mesleği icra etmeniz size üst düzeyde bir hayat kalitesi de sağlayacaktır. Eğer işinizi severek yapmıyorsanız, çalıştığınız her gün sizlere sıkıntı yaratacak ve adeta gün sayarak işlerinizi devam ettiriyor olacaksınız. Bu da hem sizi mutsuz edecek; hem de yaptığınız işin kalitesini bozacaktır.

Eğer insan yaptığı işe karşı bir tutku duymuyorsa kendisini geliştirmesi de işini geliştirmesi de mümkün olmayacaktır. Tutku duyarak yapılan bir işin olduğu bir çalışma hayatında, kişi her geçen gün yaptığı işten daha çok tatmin duyacak ve işiyle ilgili her başarısı kendisine bir haz katacaktır. Bu da kişinin çalışma motivasyonu yükseltecek ve böylece yaptığı işe ister istemez daha çok özen gösterecek ve yaşanacak olumsuzluklarda da çözüm bulma kabiliyeti artacaktır.

Genel olarak yaşantımızın işleme tarzını çalışma hayatımız belirliyor diyebiliriz. Elbette yaptığımız işin sevmediğimiz tarafları olabilir, işin niteliğine göre sorumluluğumuz fazla, dikkat dağınıklığında toleransı olmayan mesleklerde çalışıyor olabiliriz. Ancak sevdiğimiz tarafları sevmediğimiz taraflarını tolere edebiliyor ise, işten alınan zevk de artacaktır. Uyanık kaldığımız vaktin neredeyse tamamına yakınını geçirdiğimiz meslek yaşantımızı seviyor olmak bu dünyada sahip olacağımız en şanslı taraf olabilir. Tutku duyduğu işi yapan kimseler aslında iş yaşamını özel yaşamlarıyla pekiştirmiş ve başarılı olmak için elinden geleni yapabilecek kimselerdir.

Mesleğinizi Severek Yapmanız için Neler Gerekli

Doğru Kurum ya da İşletmeyi Seçmek

Mesleğinizi icra edeceğiniz kurum ya da işletmeye bir gönül bağınızın olması sizin çalışma sürenizdeki mutluluğunuz için oldukça önemli bir unsurdur. Bu yüzden mutsuz olacağınız bir işletme ya da kurumda işe başlamadan önce bir kez daha düşünmelisiniz. Kurum ya da işletme kültürünü benimsemelisiniz. Ayrıca yöneticileriniz ile sizin aranızda da pozitif bir enerji olmalıdır. Bunlardan ötürü negatif bir düşünceniz varsa o işyerinde mutlu olamayacağınızı şimdiden belirtebiliriz. 

Hangi Meslek Bana Uygun? başlıklı içeriğimiz ilginizi çekebilir.

Vizyon olarak kurum vizyonunu benimsemeniz, kendinizi bir bütüne ait hissetmeniz işinizi sevmeniz ve geliştirebilmeniz için de çok önemlidir. Maddi kazanç olarak nispeten düşük koşullarda çalışıyor olsanız bile kendinizi fikre ait hissetmeniz, çalışan olarak insan olarak değer gördüğünüzü hissetmeniz de işinizi severek yapmanız için önemli bir kriterdir. Elbette bazı kurum ve işletmeler bu değere önem vermezler, her zaman bulunabilir niteliklerde elemanlar çalıştırır, baskı uygular ve sürekliliğe önem vermezler. Bu tarz bir kurumla çalışmanız gerektiğinde önsezilerinize güvenin. Bu konuda elbette sizin yapabileceğiniz birşey yok ve maalesef bu tarz kurumlar kendilerini geliştirmekten de yoksundur. İmkanınız varsa bu tarz bir kurumla çalışmak yerine, değer göreceğiniz bir kurumla çalışmanız, çalışma hayatınızda yaşayacağınız pek çok sıkıntının önüne geçebileceği gibi sizi de mutsuz bir çalışma ortamından uzak tutmuş olacaktır.

Çalışacağınız Yerin Fiziki Konumu

Özellikle büyük şehirlerde trafik önemli bir sorun haline geldi. Başta İstanbul olmak üzere diğer büyük şehirlerde de günlerinin 2 saatinden fazlasını yollarda geçiren insanlar mevcut. Bu yüzden evinize yakın bölgelerde, ya da toplu ulaşım ile kolayca ulaşılan yerlerde bulunan işletme ya da kurumlarda işe başlamalısınız.

Sabah işe gitmek için harcayacağınız vaktin çok olması, gereğinden daha erken kalkmak zorunda kalmak, işe ulaşım sürecinizin ve kullandığınız araçların eziyetli olması gibi durumlar, işinizi ne kadar severseniz sevin motivasyonunuzun düşmesine ve güne yorgun başlamanıza neden olacaktır. Aynı şekilde yorgun bir günün ardından eve dönüşte de aynı sıkıntıları yaşamak, her gün bir diğer günden daha yorgun olarak hayatınıza devam etmenize neden olacak, işinizle ilgili, hayatınızla ilgili kendinizi geliştirmenize zaman bırakmayacak ve haliyle zamanla ruh halinizin olumsuz yönde gitmesine sebep olacaktır. Konum olarak evinize daha yakın yada belirttiğimiz gibi kolay ulaşım imkanlarına sahip bir yerde çalışırsanız zamanınızı ve motivasyonunuzu işinize, yaşamınıza verebilir, sürükleniyormuş hissinden kurtulur ve daha keyifle çalışırsınız.

Emzirme Danışmanı Kimdir, Nerelerde Çalışabilir? blog yazımızı da incelemek ister misiniz?

Çalışma Ortamı ve Arkadaşlarınızı Sevmek

Yıllarca çalışacağınız ortama ayak uydurmak, o ortamı sevmek işinizi severek yapmanız için oldukça önem taşıyan bir değerdir. Oturduğunuz koltuktan, odanızın tasarımına kadar tüm detaylar sizin mesleğinizi istediğiniz şekilde, huzurlu ve mutlu sürdürmeniz için oldukça önemli detaylardır. Sonuçta uykunuz dışında kalan sürenizin bir çoğunu bu iş ortamında geçireceğinizi unutmamalısınız.

Konuyla ilgili bu içeriğimizi de okumak ister misiniz? Eczanede Çalışmak İster misiniz?

Yine benzer şekilde yıllarca aynı kadro içerisinde belirli çalışma arkadaşlarınız olacağını unutmayın. Onlarla ne kadar iyi anlaşıyor ve keyifli vakit geçirebiliyorsanız siz de o kadar mutlu bir çalışma hayatı yaşayacaksınız. Bu yüzden çevrenizdeki iş arkadaşlarınızla iyi geçinebilmeli, onlarla ilişkilerinizde huzurlu bir altyapı sağlamaya çalışmalısınız. Bazı iş arkadaşlarınızdan hoşlanmayabilir, onlarla vakit geçirmek istemeyebilirsiniz. Bu durumu gözünüzde büyütüp kendinize sıkıntı yaratmak yerine, onlarla empati kurarak düzeyli bir iş ilişkisi içerisinde bulunabilirsiniz. Bu tip durumlarda sakin kalmak, akılcı davranmak size en doğru sonucu getirecektir.

Özellikle büyük ölçekli kurum yada işletmelerde elbette sayıca fazla çalışma arkadaşınız olacaktır. Her insan özeldir ve kendine hastır. Hiç kimseden sizinle aynı değerlere sahip olmasını bekleyemeyeceğiniz gibi siz de kimsenin sizin için biçtiği kalıplara uygun olmak durumunda değilsiniz. İş yaşamı profesyonellik gerektirir. Belli bir düzen içerisinde, disiplinli olarak ve diğer insanların hak ve özgürlüklerini ihlal etmeden çalışma hayatına uyum sağlamalısınız. Aynı şekilde çalışma arkadaşlarınızdan bunu beklemek de en doğal hakkınızdır. Burada şu detayı unutmamak gerekir: her insan tek, biricik ve değerlidir. Farklılıklar her zaman ekibe renk katar ve ve bir kişinin güçlü ve güçsüz yönlerini keşfetmek güçlü yönlerinden daha çok yararlanmak, çalışma düzeni içerisindeki tüm ekibe fayda sağlayacaktır.

Güçlü ve Güçsüz Yönlerinizi Keşfedin

Öncelikle meslek hayatınızda işinizi severek yapmanız ve başarılı olmanız için kendinizi iyi tanıyın. Başka bir çalışma arkadaşınızın bir konuda çok başarılı olması ve sizin o konuda zayıf olmanız sizi başarısız bir insan yapmaz. Her insan kendi yetenekleri içerisinde değerlendirilmelidir. Bir fili uçma yeteneğiyle değerlendirmek nasıl bir başarısızlık örneği değilse, bir kuşu da güçle değerlendirmek başarısızlık örneği değildir. Her insan kendi yetenekleri ve yapabilecekleriyle değerlendirilmelidir. İşinizde herhangi bir konuda sürekli başarısızlık yaşıyorsanız ve elinizden geleni yaptığınıza eminseniz, buradaki başarısızlık o işin size uygun olmamasıyla açıklanabilir.

İş yaşamında temel olarak zaten disiplinli, sorumluluk sahibi ve iletişim becerileri yüksek olmanız gerekir. Ancak bazı insanlar sorun çözmede yetersiz kalırken bazı insanlar olumsuz durumlarla çok rahat başa çıkabilmektedir. Bu da elbette kişinin sahip olduğu kişisel özelliklerden kaynaklanır. Bazı insanlar daha dışa dönüktür, sosyal olmayı severler, olumsuz durumlarda soğukkanlı duruşlarını kaybetmezler. Böylece çok daha kolay bir şekilde çözüm sunabilir ve uygulamaya geçerler. Müşteriyle aralarında yaşanacak bir problemi büyütmez ve sakin bir tavır sergilerler. Bazı insanlar ise daha içe kapanık ve çekingendir. Bu bir eksiklik değil, bir kişilik özelliğidir. Bu sizin diğer alanlarda da başarısız olacağınız anlamına gelmez. Kişi kendisine verilen işi, zamanında teslim edecek özeni gösteriyor, yeri geldiğinde ağır sorumlulukların altından kalkabiliyorsa bu alanda başarılı olduğu anlamına gelir.

Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Kendi en iyinizle kıyaslayın ve hep daha iyisini yapmak için kendinizle yarışın. Bu sayede hem işinizde hem de özel hayatınızda başarıyı yakalayabilirsiniz.

Gelişime ve Değişime Açık Olun

Günümüzde her şey sürekli değişim ve gelişim içerisindedir. Bizden önceki nesillerde maalesef hala 20 yıldır aynı işi yapan ve kendisini bir gram geliştirememiş kişiler olsa da artık günümüzde bu şekilde başarılı olmak mümkün değil. Yaptığımız iş ne olursa olsun her zaman güncel gelişmeleri takip etmeli, kendi işimizi geliştirmek için kendimize ne katacağımıza bakmalı ve bu bilgileri her zaman çalışma arkadaşlarımızla paylaşmalıyız ki bütün olarak yaptığımız işin gelişimine de katkıda bulunabilelim. Yenilikleri öğrendikçe, işimize yansıttıkça, bunlar sayesinde bilgi ve motivasyonumuz arttıkça da işimize daha çok bağlanırız ve sevgimiz kat kat artar. Böylece bir ömür boyu maddi ve manevi tatmin duygusunu da yaşayarak işimizi daha çok severiz ve başarımızı arttırabiliriz.

Blog

Sizi Arayalım mı?

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) bilgilendirmesini okudum ve kabul ediyorum.
Firmanın, tarafıma sms yoluyla ticari elektronik ileti göndermesi için iznim vardır.